Çarpıntı Nedir?

Çarpıntı Nedir ?

Çarpıntıya tıp dilinde “taşikardi” denmektedir. Taşikardi’yi tanımlayacak olursak kalbin normalden daha hızlı atması şeklinde tanımlayabiliriz. Normalde istirahatte bulunan bir kimsede kalp atım sayısı dakikada 100’ün altında olmalıdır. Eğer nabzımız dakikada 100’ün üzerindeyse bu duruma “taşikardi” denmektedir.

Çarpıntı ile Taşikardi Aynı mıdır?

Aslında taşikardi dediğimizde her zaman nabzın dakikada 100’ün üzerinde olduğunu biliriz. Ama çarpıntım var diyen bir hastada her zaman nabız 100’ün üzerinde olmayabilir. Bazı hastalar nabzı 70-80 gibi değerlerde iken bile çarpıntıdan yakınabilmektedir.  Aslında burada kişinin şikayette bulunduğu nokta kalbin sayıca hızlı atması değil kalbin daha güçlü kasılmasıdır. Kalp çeşitli nedenlerden dolayı güçlü kasılınca da kişi bunu çarpıntı şeklinde algılayabilir. Bu yüzden çarpıntı şikayeti bulunan her hasta detaylı bir şekilde dinlenmeli ve muayene edilmelidir. Kişinin çarpıntı şikayeti ile bizlere söylemeye çalıştığı sorunun ne olduğu açıkça sorulmalı ve hasta-hekim karşılıklı olarak bu durumu detaylı bir şekilde konuşmalıdır.

Çarpıntı ile Panik Atak Aynı Şey mi? 

Panik atak bir hastalık tanısı, çarpıntı ise hastanın bizlere söylediği bir şikâyettir. Dolayısıyla ikisi de birbirinden farklı kavramlardır. Ancak panik atağı bulunan hemen hemen her hasta atak sırasında aynı zamanda çarpıntı da hisseder. Aslında yukarıda söylemeye çalıştığım nokta bu. Panik atak sırasında kişide var olan ölüm korkusu ya da endişe stres hormonlarının (adrenalin etkisi yapan hormonlar) aniden yükselmesine neden olur. Bu da kalbin çok güçlü kasılmasına ve bazen de panik atağın şiddetine göre nabzın da yükselmesine sebep olur. Aslında bu gibi durumlarda kalpte herhangi bir sorun yoktur.

Çarpıntısı Olan Bir Hasta: Ritim Hastası mı? Panik atak Hastası mı?

Çarpıntıdan yakınan bir hasta; ritim hastası da olabilir panik atak hastası da olabilir. Bu yüzden çarpıntı şikâyeti olan her hastada, hasta öyküsü dikkatlice dinlenmelidir. Burada üzerinde durulması gereken birkaç konu var. Öncelikle hastaya şikayetinin nasıl başladığı sorulmalıdır. Önce çarpıntı şikâyeti mi başlıyor yoksa önce panik, korku ya da endişe hali mi başlıyor. Bu nokta son derece önemlidir. Üzerinde durulması gereken diğer konu çarpıntı şikayeti hangi ortamlarda başlıyor. Eğer kişi psikolojik sorun yaşadığı ya da kaçınmak istediği ortamlarda çarpıntı atağı yaşıyorsa bu da panik atak lehine yorumlanmalıdır. Hastanın çarpıntı atakları her zaman değişik ortamlarda ve hiçbir psikolojik baskı olmadan başlıyorsa bu durumda, öncelikle ritim bozukluğunu düşünmek gerekir.

Panik Atak Hastaları Aslında Ritim Bozukluğu Hastası Olabilir mi?

Bu konu son derece önemli bir konudur. Çünkü yapılan klinik araştırma sonuçları, panik atak tanısı ile takip ve tedavi edilen hastaların yaklaşık %20’sinin aslında ritim hastası olduğunu göstermiştir. Bu durum adeta tavuk-yumurta olayına benzemektedir. Yani panik atak mı çarpıntıya yol açıyor, yoksa çarpıntı mı panik atağa yol açıyor. Biri diğerini tetikler her zaman. O nedenle, bu tip hastalar çok dikkatli değerlendirilmelidir ve gerçek ritim hastaları yanlışlıkla panik atak hastası olarak görülmemelidir. Çünkü gerçekte ritim bozukluğu olan hastaya panik atak tedavisi verilmesi durumunda; kişi hiç fayda görmeyeceğinden ve sürekli aynı çarpıntıları tekrar yaşayacağından hastada ciddi psikolojik sorunlar ortaya çıkmaktadır. Bu tip hastalarda her ne kadar hayatın ilerleyen dönemlerinde gerçek sorun olan ritim bozukluğu tespit edilip ablasyon tedavisi ile kalıcı bir şekilde tedavi edilse de hastaların önemli bir kısmında uzun yıllar panik atak tanısı nedeniyle çeşitli psikiyatrik ilaç kullanımından kaynaklanan bazı psikolojik sorunlar ortaya çıkmaktadır. Bu durumda olan hastaların sağlıklı bir hayata kavuşması bazen yıllarca sürebilmektedir. Bu sebeplerden dolayı panik atak tanısı ile takip edilen hastaların detaylı bir şekilde dinlenmesi ve gerek görüldüğü takdirde zaman geçirmeden bir kalp hastalıkları uzmanına görünmeleri son derece önemlidir.

Çarpıntı Nasıl Tedavi Edilir?

Çarpıntı bir hastalık tanısı değil bir şikâyettir. Dolayısıyla öncelikle çarpıntının neye bağlı olduğunu ortaya koymak gerekiyor. Çoğu çarpıntı türleri sinüs taşikardisidir ve bu da basit tedbirlerle ve yaşam tarzımızın değiştirilmesi ile kolayca kontrol altına alınabilir. Ancak ritim bozukluğunun varlığına işaret eden çarpıntı durumlarında ise tedavi şekli tamamen değişmektedir. Bu gibi durumlarda ya ilaç tedavisi ya da ablasyon tedavisi uygulanmaktadır. Nadiren de olsa bazı durumlarda hem ablasyon hem de ilaç tedavisi bir arada kullanılmaktadır.

Çarpıntı şikayeti ile ilgili daha detaylı bilgi ve tedavi almak isterseniz Prof. Dr. Basri Amasyalı’nın Ankara’daki kliniği ile iletişime geçebilirsiniz.

Şimdi Ara!
Yol Tarifi