Koroner Anjiografi

Koroner Anjiografi Ankara

Koroner arter hastalıklar, günümüzde, kalp krizi ve ani ölümlerin başlıca sebeplerinden biridir. Kalbi besleyen damarların tıkanması ve daralması sonucunda o damarların beslediği kalp kasında olumsuz etkilenme olur; tedaviye geç kalındığında ise geri dönüşsüz sağlık sorunları ortaya çıkabilmektedir ve kalp kasının canlılığını yitirmesi ve ölmesi gibi ciddi sorunlar gelişebilmektedir. Bu sağlık sorunlarının engellenmesinde koroner arter hastalıkların erken teşhis ve tedavisi önemli yer tutar. Koroner arter hastalıklar; son aşamaya kadar, sinsi bir şekilde ilerleyebilen hastalıklardır. Kalp sağlığı ile ilgili tetkiklerde koroner arter hastalık şüphesi oluşması durumunda, kesin tanı için başvurulan ilk yöntemlerden biri uzun yıllardır yapılan koroner anjiografidir. Kalbi besleyen damarların net bir şekilde görüntülenmesini sağlayan anjiografi sayesinde damar tıkanıklığı ya da damardaki daralmalar teşhis edilebilir. Tedavi için zaman kaybetmeden planlamalara başlanabilir. Koroner anjiografi hakkında merak ettikleriniz ve danışmak istedikleriniz için Prof. Dr. Basri Amasyalı’nın Ankara’daki kliniğini ziyaret edebilirsiniz.

Koroner Anjiografi Nedir?

Basit bir şekilde açıklayacak olursak; koroner anjiografi, kalp damarlarının görüntülenmesidir diyebiliriz. Bir bakıma kalbi besleyen damarların ve kalp yapısının röntgeninin çekilmesidir. Tedavi amacıyla değil, tanı amacıyla yapılan bir işlemdir. Yani koroner anjio ile damarınız açılmaz; sadece damar yapınızın görüntülenmesi sağlanır ve hastalıklı olup olmadığı değerlendirilir. Bazı hastalar “Bana anjio yapıldı ve damarlarım açıldı” derler. Aslında bu son derece yanlış bir ifadedir. Burada üzülerek söylemem gerekir ki maalesef bazı meslektaşlarımız da anjio yaptıktan sonra hastalara “Damarlarının hepsini açtık.” gibi ifadeler kullanmaktadır. Bu son derece yanlış bir ifade şeklidir. Sonuç itibariyle kalp kontrolü için doktora müracaat eden hastalara birtakım tetkikler yapılır; bunlar EKG, Eforlu EKG ve Ekokardiyografidir. Bu tetkikler sonucunda koroner arter damarlarında tıkanıklık ya da daralma gibi şüpheler ortaya çıktığında, mutlaka koroner anjiografi yapılması ve koroner arter sistemdeki sorunların net bir şekilde ortaya konması gerekir.

Koroner Anjiografi Kimlere Yapılır?

Koroner anjiografi, her yaştan hastaya yapılabilen bir işlemdir.

  • Göğüs ağrısı
  • Kola,sırta ve çeneye vuran ağrılar
  • Eforla birlikte artan nefes darlığı
  • Çabuk yorulma
  • Kalp çarpıntısı gibi şikâyetler, koroner arter damarlarda bazı sorunların olabileceğine işaret eder. Bu gibi durumlarda yapılan bazı tetkikler sonucunda, eğer kişide koroner arter hastalığı şüphesi uyanırsa, koroner anjiografi yapılması gerekebilir.

Kalp kapağından dolayı ya da başka sebeplerle açık kalp ameliyatı olacak hastalara da ameliyat öncesi koroner anjio yapılır. Bunlarda şikayet aranmaz, kontrol amaçlı koroner anjio yapılır.

Koroner Anjiografi Öncesi Hangi Tetkikler Yapılır ?

Yukarıda bahsettiğim şikayetler ile gelen hastalar önce muayene edilir. Eğer varsa, eşlik eden kalp dışı hastalıkların varlığı belirlenir. Özellikle hipertansiyon ve şeker hastalığı (DM) mevcudiyeti, ailede kalp hastası bulunması ve sigara içiciliği sorgulanır. Takiben tetkikler yapılır. Hastanın EKG’sine bakılır. Kan tahlili her hastadan alındıktan sonra kalbin işlevini ve kasılma fonksiyonu değerlendirmek için ekokardiyografi çekilir. Bu adeta kalp ultrasonu gibi bir tetkiktir. Eğer uygunsa takiben hastaya Eforlu EKG yapılır. Bu tetkikler normal değilse ve kuvvetli şüphe oluşursa hastaya koroner anjiografi yapılır. Bazı özel durumlarda koroner anjiografi yerine daha hassas bir tetkik olan kalp sintigrafisi yapılır. Sintigrafide sorun varsa koroner anjio yapılır.

Bazı özel durumlarda hastanın şikayeti bizi ciddi şüpheye düşürmüşse bu tetkikler yapılmadan da direkt olarak koroner anjio yapılabilmektedir.

Koroner Anjiografi Nasıl Yapılır?

Koroner anjiografide amaç; Kol ve bacak gibi vücudumuzun değişik yerlerinde var olan atardamarların içinden ters yönde ilerleyerek kalbe ulaşmak ve kalbi besleyen “koroner arter” diye isimlendirdiğimiz damarların detaylı olarak görüntülenmesin sağlamaktır. Damarların görüntülenmesi sırasında damar içine “opak madde” dediğimiz boya verilmektedir. Bu esnada anjio cihazı ile de kayıt tutulmaktadır.

İşlemin başında, öncelikle kullanmak istediğimiz damar bölgesinde cilt temizliği yapılır ve o bölge antiseptiklerle steril hale getirilir. Takiben lokal anestezi uygulanır. Eğer kasıktaki damarı kullanacaksak bu işlem genellikle sağ kasığa uygulanır. Eğer el bileği damarını kullanacaksak her iki el bileği de kullanılmaktadır. Ancak hastaya önceden bypass yapılmışsa mutlaka sol el bileği kullanılmalıdır. Damarlarımızda ağrı sinirleri olmadığından damar içerisinden kalbe gönderilen kateterler herhangi bir ağrıya sebep olmaz. İşlem ortalama 10 dakika içerisinde tamamlanır ve stent ya da balon gibi ilave işlem yapılmayacaksa hasta odasına alınır.

Genellikle hastanede yatış gerektirmeyen bir işlemdir. Ancak nadir durumlarda, hastanede yatış gerekebilir.

Koroner Anjiodan Sonra Ne Zaman Taburcu Olurum?

Normalde sadece koroner anjio yapılmış ise hasta aynı gün taburcu edilir. Koroner anjio kasık bölgesinden yapılmış ise ortalama 6-8 saat sonra; el bileğinden yapılmış ise 2 saat sonra hasta evine gönderilmektedir.

Ancak koroner anjiografi yapıldıktan sonra damarlarda ciddi daralma ya da tıkanıklık tespit edilirse çoğu zaman aynı seansta balon ve stent işlemine geçilir. Bu gibi durumlarda hasta geceyi hastanede geçirir ve en erken 1 gün sonra taburcu olabilir.

Koldan Anjiografinin Farkları Nelerdir?

Anjiografi, genellikle kasıktan yapılan bir işlemdir. Ancak son yıllarda, el bileğinden yapılan anjiografi işlemi de giderek yaygınlaşmaktadır. Bunun nedeni; kasık bölgesine göre el bileğinin hasta açısından daha konforlu olmasıdır. Normal şartlar altında, kasık bölgesinden yapılan anjiografi sonrasında, hastaların kasık bölgesine 6 saat süre ile 2 kg ağırlığında kum torbası konur.

Ancak son zamanlarda bu süreyi kısaltan ve konforu artıran değişik aparatlar ve cihazlar üretilmiştir. Bu gibi durumlarda süre 1-2 saate kadar kısalabilir. El bileğinin tercih edilmesinin bir diğer sebebi de kasık bölgesine göre kanama riskinin el bileğinde yok denecek kadar az olmasıdır. El bileğinden yapılan anjiyo sonrasında iyileşme süreci daha kısa olduğu gibi kanama da azalmakta ve hem hasta hem de hekim, bu süreci daha rahat bir şekilde tamamlamaktadır. Sağladığı avantajlara rağmen, hasta hikâyesini değerlendiren doktor, kasıktan işlem yapmaya da karar verebilir. Çünkü her hastanın damar yapısı koldan anjio yapmaya elverişli olmayabilir. Özellikle 70 yaşın üstünde hastalarda koldan anjio sorun olabilmektedir. Bu noktada uzman bir kardiyoloğun değerlendirme ve yönlendirmesi önemlidir.

Koroner Anjiografi Türkiye’de İlk Ne Zaman Yapılmıştır?

Koroner anjiografi Türkiye’de ilk olarak bir askeri hekim olan Prof. Dr. Oral Pektaş tarafından, 1975 yılında, kasık atardamarı kullanılarak, GATA Askeri Tıp Akademisinde yapılmıştır.

Koroner Anjiografinin Riskleri Nelerdir?

Koroner anjiografi, genellikle risksiz bir uygulamadır. Ancak, oldukça nadir olmakla birlikte, elbette bazı riskler vardır. İşlemden sonra en sık karşılaşılan komplikasyon kanamadır. Damarlarda yırtılma, balon oluşumu, kalp krizi, inme ve ölüm ise oldukça nadir görülen risklerdir. Bu risklerin oranı merkezin tecrübesi ile de ilişkilidir. Tecrübeli merkezlerde bu risklerin oranı 1/1000 ila 1/10.000 arasında değişmektedir.

Ankara Koroner Anjiografi

Günümüzde, kalp – damar hastalıklarının teşhisinde oldukça önemli bir yere sahip olan koroner anjiografi, birçok ilimizde, uzman hekimler tarafından uzun yıllardır yapılan bir işlemdir. İşleme karar vermeden önce doktorun tüm tetkikleri değerlendirmesi ve hasta öyküsünü dikkatlice dinlemesi gerekir. Uzman bir kardiyolog tarafından yapıldığında anjiyonun riski yok denecek kadar azdır. Ankara koroner anjiografi ve fiyatları hakkında daha detaylı bilgi almak isterseniz, kliniğimizle iletişime geçebilirsiniz.

Şimdi Ara!
Yol Tarifi